Beşiktaş ile Fenerbahçe Atatürk Olimpiyat Stadın'da oynanan derbide Sow ve Motta'nın karşılıklı golleriyle berabere kaldı.
Öncelikle ne kadar sportmence geçen bir derbi olduğunu söyleyerek başlamak istiyorum. Spor dostluksa sahada bugün bunu görmüş olduk. İki takımı da buradan tebrik ediyorum.
Maça geçecek olursak, Beşiktaş ilk 30 dakika futbol oynamadı oynanan oyuna futbol dersek futbola saygısızlık etmiş oluruz akabinde 24. dakikada gol geldi. Sow çok şık bir vuruşla Tolga'yı avladı desek yalan olmaz. Ardından ilk yarının bitimine beş dakika kala, Motta'nın golü geldi. O pozisyon ofsayt mı bilemiyorum, yanlış bir yorum yapmakta istemiyorum ama eğer kurallar topa hareketlenmesi bile ofsayt diyorsa ofsayta yakın olduğunu düşünüyorum diyebilirim.
Ancak, Fenerbahçe'nin saçma sapan bir frikik kararından ötürü kazandıkları o serbest vuruşu dışarı atmaları, işte protesto budur. Maçı evde izlerken bile alkışladım. Fenerbahçe'yi tebrik ediyorum. Maçı kazanabilirlerdi kayıpta edebilirlerdi ama maçın hakkı beraberlikti diyebilirim.
Fenerbahçe şampiyondur, hak ederek şampiyon olmuştur puan farkı zaten bize bunu gösteriyor. Matematiksel olarak garantilenmiş olmasa da alacakları en kötü bir beraberlik onlara yetiyor. Bütün Fenerbahçe takımını, Fenerbahçe'li arkadaşlarımı ve takipçilerimi tebrik ediyorum.
Halis Özkahya'ya gelirsek Motta'ya gösterdiği ilk sarı külliyen yanlış. Jones'un kırmızı kart görmemesi mucize. İsmail'in ikinci sarıdan atılması da doğru. Yani Türkiye standartlarına göre fena bir derbi yönetmedi diyebiliriz. Oyuncular da işini çok kolaylaştırıdı tabi. Yine de çok daha kötülerini izlemiş biri olarak kendisini tebrik ediyorum.
Kısacası sahada iyi futbol yoktu, ama iki iyii takım vardı... İki takımı da tebrik ediyorum.
20 Nisan 2014 Pazar
19 Nisan 2014 Cumartesi
19.04.2014 Galatasaray-Kasımpaşa
Galatasaray ligin 30. haftasında Kasımpaşa'ya 4-0 mağlup oldu. Öncelikle sürekli yazdığım bir şeyi tekrarlamak istiyorum. Artık yeter, bu kadınlara karşı yapılan hakarete bir son vermemiz gerekiyor. Kadınlar ceza değildir, onları ceza olarak göremezsiniz, bu şekilde yaptırımlar uygulayamazsınız. Umarım bu iğrenç yaptırımlar artık son bulur.
Maça gelecek olursak, Hakan Balta'nın kırmızı kartı ne kadar doğruysa Babel'in Semih' yaptğı faul de o kadar gerçek. O pozisyonda Cüneyt Çakır'ın çok ciddi hatası var. Zaten on kişi kalmış Galatasaray'a karşı maça 1-0 önde başlayan Kasımpaşa'nın bu tarz bir skor alması kaçınılmazdı. Maçın gidişatı zaten 6. dakikada değişti. Evet Galatasaray'ı 10 kişi oynadığı futboldan eleştirebiliriz ancak maç on bire on bir devam etse ne olacağını bilmemize imkan yok.
Yalnız Tabare Viudez'e bir parantez açmak istiyorum. Son zamanlarda ligde gördüğüm en iyi futbolculardan biri. Eminim büyük takımların dikkatini çekmiştir. Harika bir maç çıkardı kendisini buradan tebrik ediyorum.
Bu sezon ki ikincilik, lig tarihindeki en önemli ikincilik. Galatasaray Beşiktaş ile içinde bulunduğu bu ikincilik yarışında çok ciddi bir darbe yedi. Tek tesellileri Beşiktaş'ın yarın Fenerbahçe ile oynayacak olmasıdır. Yarın eğer Beşiktaş kazanırsa Galatasaray'ın işi kalan haftalarda çok zor olacaktır..
Maça gelecek olursak, Hakan Balta'nın kırmızı kartı ne kadar doğruysa Babel'in Semih' yaptğı faul de o kadar gerçek. O pozisyonda Cüneyt Çakır'ın çok ciddi hatası var. Zaten on kişi kalmış Galatasaray'a karşı maça 1-0 önde başlayan Kasımpaşa'nın bu tarz bir skor alması kaçınılmazdı. Maçın gidişatı zaten 6. dakikada değişti. Evet Galatasaray'ı 10 kişi oynadığı futboldan eleştirebiliriz ancak maç on bire on bir devam etse ne olacağını bilmemize imkan yok.
Yalnız Tabare Viudez'e bir parantez açmak istiyorum. Son zamanlarda ligde gördüğüm en iyi futbolculardan biri. Eminim büyük takımların dikkatini çekmiştir. Harika bir maç çıkardı kendisini buradan tebrik ediyorum.
Bu sezon ki ikincilik, lig tarihindeki en önemli ikincilik. Galatasaray Beşiktaş ile içinde bulunduğu bu ikincilik yarışında çok ciddi bir darbe yedi. Tek tesellileri Beşiktaş'ın yarın Fenerbahçe ile oynayacak olmasıdır. Yarın eğer Beşiktaş kazanırsa Galatasaray'ın işi kalan haftalarda çok zor olacaktır..
12 Nisan 2014 Cumartesi
12.04.2014 Sivasspor-Galatasaray
Sivasspor Galatasaray'ı Chahechouhe ve Utaka'nın golleriyle 2-1 mağlup etti. Galatasaray'ın tek golünü Yekta attı.
Maçın ilk 20 dakikası Sivasspor kontrolünde geçti diyebiliriz, zaten golde bu zaman diliminde geldi. 30. dakikadan sonra kontrol tamamen Galatasaray'a geçerken Yekta'nın golü geldi. Tam Galatasaray istediği tempoyu yakalamışken devre arası oldu ve ilk yarıdaki senaryo, ikinci yarı baştan başladı. Sivasspor ilk 20 dakika kontrolü eline aldı ve Utaka ile golü buldu. Galatasaray golün üzerine tekrardan kontrolü sağladı ancak golü bulamadı.
Öncelikle Selçuk'u konuşmak istiyorum. Selçuk çok beğendiğim bir oyuncu, saha karakteri ve yetenek konusunda gerçekten Türkiye'nin sayılı oyuncularından biri ama çok formsuz. Geçen hafta derbi de ki hareketlerinde haklı mıdır, haksız mıdır tartışırız ama bence Galatasaray taraftarının Selçuk'a sahip çıkması gerekiyor. Selçuk bu kadar formsuz olmasa bugünkü maç bence çok farklı olurdu. Maçta çok alan buldu ve demarke kaldı. Yaratıcılığını göstermesi için bence en uygun maçtı.
Galatasaray'ın bu kadar eksikle Sivas'ta puan bırakmasına şaşırmamamız lazım. Sivasspor'un hücum hattı benim gözümde, üç büyüklerden sonra ligde ki en iyi hücum hattı. Chahechouhe, Burhan, Aydın Karabulut ve Utaka bunlar çok önemli oyuncular. Bir de Cicinhio gibi, sağ bek oynamasına rağmen lider ve çok tecrübeli bir oyuncuları var.
Benim şu sözlerim Galatasaray taraftarı olan arkadaşlar tarafından yanlış algılanmasın ancak bu takımı bu hale getiren ne Mancini'dir ne de Selçuk'tur. Bu takımı bu hale getiren Galatasaray yönetimidir. Fatih Terim olmadan Galatasaray'ın başarılı olması gerçekten çok zor, ne kadar iyi oyuncuları olsun. Fatih Terim Galatasaray ruhunu oyunculara çok iyi aktaran bir teknik direktördü. Kısacası yönetim Fatih Terim'i yollamakla kendi önünü kesmiştir.
Hakem Mustafa İlker Coşkun için de şunu söylemek istiyorum. Bütün hakemlere nasıl maç yönetilmesi gerektiğini göstermiştir. Hataları tabi oldu, bir kaç avantajı kaçırdı ancak sonuca etki edecek hatası kesinlikle olmadı. Kendisini buradan tebrik ediyorum.
11 Nisan 2014 Cuma
11.04.2014 Torku Konyaspor-Beşiktaş
Beşiktaş ligin 29. haftasında Torku Konyaspor'la 90+3'te yediği golle 1-1 berabere kaldı.
Kalecilerin ön plana çıktığı bir maç oldu. Beşiktaş iyimi oynadı hayır ancak Beşiktaş çok mücadele etti diyebiliriz. Maçın belli bölümlerinde oyunun git gelleri oldu. Oyun iki tarafa da geldi diyebiliriz.
Şunu söylemek istiyorum,. 90+2'de Jones'a yapılan bir faul varken, hakem oyunu devam ettirdi. Onun üzerine Torku Konyaspor gelmeye devam etti ve sonunda bir köşe vuruşu organizasyonunda Gekas'ın Veli'ye çarpan topuyla golü buldular. 90+2'de o faul verilse maç zaten orada biterdi.
Şimdi, bu Fenerbahçe ve Galatasaray'a olsa o faul verilir miydi; gibisinden sorular sorulabilir. Ben sormayacağım. Ben sadece Önder Özen'in söylediği bir sözü tekrarlayacağım. ''Eğer sistem buysa biz bu sistemi mücadelemizle yıkarız.'' Yanlış algılamayın, Beşiktaş çok hata yaptı ve maçın hakkı beraberlikti ancak uyulması gereken kurallar varken bu kurallara uyulmaması Beşiktaş'a puan kaybettiriyor ve Şampiyonlar Ligi'ne katılma şansını azaltıyor. Bu şekilde olmaz, bir takımın aynı anda hem hakemi hem de rakip takımı yenme ihtimali yüzde beştir. Madem bu durum var biz neden oraya beşinci hakemi koyuyoruz? Neden Federasyon para harcıyor? Hakemlik yetenek gerektiren bir iştir,yeteneğiniz yoksa hakem olamazsınız ve sizden büyük olduğuna inandığınız insanların korkusundan, kafanızda soru işaretleri olarak maç yönetemezsiniz. Hep söylediğim gibi, bu lobici sistemin getirileri bunlar. Federasyon, Merkez Hakem Kurulu ve hakemler herkese eşit davranmazsa siz güven ortamı sağlayamazsınız. Güven ortamı olmayan yerde insanlar huzursuz olur ve şikayet eder. Size şikayet edilmesini istemiyorsanız güven ortamını sağlayacaksınız!
Torku Konyaspor için söylemem gereken şey, gerçekten oynamaları gerektiği gibi oynadılar, iyi de oynadılar ve bir puanı hak ettiler.
6 Nisan 2014 Pazar
Türkiye'nin en büyük DERBİSİ...
FUTBOL MU?
Ülkenin en büyük maçı diyoruz, en önemli iki takımımız diyoruz. Bu mu karşılığı? Bu kadar yabancı oyunculara para dağıtan iki takım nasıl bu kadar kalitesiz futbol oynayabilir?
Maçın tekniğine ya da taktiğine girmeyeceğim. Sahada futbol yokken teknik, taktik konuşulamaz zaten. Bülent Yıldırım ve Melo'ya bir parantez açmak istiyorum. Sanırım Melo'nun bir süper gücü var, kendisi hakemler tarafından hunharca kollanıyor. Sadece bu maç üzerinden konuşmuyorum, biraz dikkat ederseniz Melo için bu kollanma olayı her maç var. Hele o Emre atıldıktan sonraki yaptığı hareketler, düpedüz ahlaksızlık ve saygısızlık. Bülent Yıldırım ise Rıdvan Dilmen'in terimiyle ''Milli Felaket'', ben ciddi anlamda her sene belli bir hakemimizi günah keçisi ilan ettiğimizi düşünen bir yazar olarak, ilk defa bir hakem için içim acımadı. Hatırlarsanız geçen sene bu isim Fırat Aydınus'tu. Bu sezon da Bülent Yıldırım. Ancak bu kadar kötü olursanız. Bu kadar taraflı görünürseniz. Her ikili mücadeleyi belli bir takım lehine çalarsanız, sizin tarafsızlığınız tartışılır.
Emre bence kendini bilerek attırdı ancak Emre'ye kadar Ebue ve Melo'nun çoktan atılmaları gerekiyordu.
Kısacası sahada rakip dövmeye çıkan bir Galatasaray ve kötü oynayan ama oynayama çalışan bir Fenerbahçe izledik.
Yazımı Atatürk'ün çok güzel bir sözüyle bitirmek istiyorum. ''BEN SPORCUNUN ZEKİ, ÇEVİK VE AHLAKLISINI SEVERİM.''
Ülkenin en büyük maçı diyoruz, en önemli iki takımımız diyoruz. Bu mu karşılığı? Bu kadar yabancı oyunculara para dağıtan iki takım nasıl bu kadar kalitesiz futbol oynayabilir?
Maçın tekniğine ya da taktiğine girmeyeceğim. Sahada futbol yokken teknik, taktik konuşulamaz zaten. Bülent Yıldırım ve Melo'ya bir parantez açmak istiyorum. Sanırım Melo'nun bir süper gücü var, kendisi hakemler tarafından hunharca kollanıyor. Sadece bu maç üzerinden konuşmuyorum, biraz dikkat ederseniz Melo için bu kollanma olayı her maç var. Hele o Emre atıldıktan sonraki yaptığı hareketler, düpedüz ahlaksızlık ve saygısızlık. Bülent Yıldırım ise Rıdvan Dilmen'in terimiyle ''Milli Felaket'', ben ciddi anlamda her sene belli bir hakemimizi günah keçisi ilan ettiğimizi düşünen bir yazar olarak, ilk defa bir hakem için içim acımadı. Hatırlarsanız geçen sene bu isim Fırat Aydınus'tu. Bu sezon da Bülent Yıldırım. Ancak bu kadar kötü olursanız. Bu kadar taraflı görünürseniz. Her ikili mücadeleyi belli bir takım lehine çalarsanız, sizin tarafsızlığınız tartışılır.
Emre bence kendini bilerek attırdı ancak Emre'ye kadar Ebue ve Melo'nun çoktan atılmaları gerekiyordu.
Kısacası sahada rakip dövmeye çıkan bir Galatasaray ve kötü oynayan ama oynayama çalışan bir Fenerbahçe izledik.
Yazımı Atatürk'ün çok güzel bir sözüyle bitirmek istiyorum. ''BEN SPORCUNUN ZEKİ, ÇEVİK VE AHLAKLISINI SEVERİM.''
5 Nisan 2014 Cumartesi
5.04.2014 (Beşiktaş-Kayserispor)
Beşiktaş Atatürk Olimpiyat Stadında oynanan maçta Kayserispor'u 2-1 mağlup etti...
Öncelikle şunu söylememiz gerekiyor. Beşiktaş'ın orta sahasında çok ciddi bir yaratıcı oyuncu sıkıntısı var. Oğuzhan olmadığında Beşiktaş pozisyon üretemeyen, çok sıradan bir takıma dönüşüyor. Oğuzhan oyuna girene kadar Beşiktaş hiç varlık gösteremedi ki bana göre Oğuzhan gerçekten çok kötü oynadı. Attığı gol çok zekice bir goldü ancak çok top kaybetti ve pas hataları yaptı. İsmail'i çok iyi gördüm. Hazır olarak döndüğünü çok belli. Bu Beşiktaş için önemli bir kazanç.
Kısacası Beşiktaş ikincilik rakibi Galatasaray'ın Fenerbahçe ile oynayacağı haftada puan kaybetmeyerek işini sağlama aldı. Yarın tamamen Galatasaray'ın puan kaybetmesini bekleyecekler.
Kayserispor'a gelirsek Olcay'ın ilk golüne kadar, 9 kişi ile savunma yapmaya kalktılar. İkinici yarı açılmalarından sonra Beşiktaş'ı zora da soktular. O zaman neden? Futbol görsel bir oyunken neden bu görselliğii golü yiyene kadar çirkinleştiriyorsunuz? Bence bu garantici mantık ülke futbolunu geriye götürüyor. Maçın ilk yarısı futbolu seven her normal insan futboldan soğutmuştur. Futbol, halk için oynanıyorsa oyunu güzelleştirmek için teknik direktörlerinde biraz çaba göstermeleri gerekiyor.
Yarın Galatasaray-Fenerbahçe maçının ardından görüşmek üzere.
Öncelikle şunu söylememiz gerekiyor. Beşiktaş'ın orta sahasında çok ciddi bir yaratıcı oyuncu sıkıntısı var. Oğuzhan olmadığında Beşiktaş pozisyon üretemeyen, çok sıradan bir takıma dönüşüyor. Oğuzhan oyuna girene kadar Beşiktaş hiç varlık gösteremedi ki bana göre Oğuzhan gerçekten çok kötü oynadı. Attığı gol çok zekice bir goldü ancak çok top kaybetti ve pas hataları yaptı. İsmail'i çok iyi gördüm. Hazır olarak döndüğünü çok belli. Bu Beşiktaş için önemli bir kazanç.
Kısacası Beşiktaş ikincilik rakibi Galatasaray'ın Fenerbahçe ile oynayacağı haftada puan kaybetmeyerek işini sağlama aldı. Yarın tamamen Galatasaray'ın puan kaybetmesini bekleyecekler.
Kayserispor'a gelirsek Olcay'ın ilk golüne kadar, 9 kişi ile savunma yapmaya kalktılar. İkinici yarı açılmalarından sonra Beşiktaş'ı zora da soktular. O zaman neden? Futbol görsel bir oyunken neden bu görselliğii golü yiyene kadar çirkinleştiriyorsunuz? Bence bu garantici mantık ülke futbolunu geriye götürüyor. Maçın ilk yarısı futbolu seven her normal insan futboldan soğutmuştur. Futbol, halk için oynanıyorsa oyunu güzelleştirmek için teknik direktörlerinde biraz çaba göstermeleri gerekiyor.
Yarın Galatasaray-Fenerbahçe maçının ardından görüşmek üzere.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)